saklayan

saklayan

зыгъэбылъырэр

Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. . 1991.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "saklayan" в других словарях:

  • baturgan — saklayan (kimse) I, 515 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağzı kenetli — sf. Sır tutan, sır saklayan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı kilitli — sf., mec. 1) Sır saklayan 2) Oruç tutan (kimse), oruçlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı sıkı — sf. Sır saklayan, ağzı pek, ketum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • banka — is., İt. banca 1) Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş Gelen parayı bankaya götürüp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • derin dondurucu — is. 1) Bozulabilecek yiyecekleri niteliklerini bozmadan çok düşük ısılarda dondurarak uzun süre saklamak için kullanılan buzdolabı, donduraç, dipfriz 2) Besinleri bozulmadan uzun süre saklayan kapalı dolap …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hafız — is., din b., Ar. ḥāfiẓ 1) Kur an ı bütünüyle ezbere bilen kimse 2) argo Bir şeyi anlamadan ezberleyen kimse 3) sf., esk. Koruyan, saklayan Birleşik Sözler hafızali …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüviyet — is., Ar. huviyyet Kimlik Hüviyetini saklayan zengini de merak ediyorlardı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler hüviyet cüzdanı millî hüviyet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı kutu — sf. 1) İçindekini belli etmeyen, sır saklayan (kimse) Bu kızdan şirket hakkında malumat almak kolay olmayacak. Kâfir kapalı kutu. H. Taner 2) Niteliği gizli kalan Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karakutu — is. Uçaklarda pilotların konuşmalarını ve kuleden gelen mesajları alıp saklayan araç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • korunak — is., ğı 1) Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer 2) Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok. T. Oflazoğlu 3) mec. Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»